Seni seviyorum demeyi özlemek...
Bilirsiniz bu özlemi, sevdiğini özlemekten daha çok can yakar 'seni
seviyorum' demeyi özlemek...
Aklınıza geldikçe bu sözcükler, dilinizin ucuna takılır ve sonu huzursuz bir
sessizliktir... Bu sessizlikler eksik bir sevgiyle birikir içinizde.
Tüketilmiş bir sevda vardır ellerinizde. Birisi veya birileri tüketmiştir
sevdanızı. Ve siz hep aynı soruları soruyorsunuzdur kendinize 'sevdalar
tükenir mi?' 'aşk eksilir mi?' Bilmezsiniz eksilen aşk değildir, sizsinizdir
gidenin ardından. Sevdiğinizi söyleyemedikçe eksilirsiniz. Sevdiğinizin
yokluğuna, seni seviyorum diyememenin acısına uyanırsınız her gün...
Giden gitmiştir ama hesabı verilmemiştir sevdanın. Birileri sevdanızı
tüketmiştir, sevdanızda sizi... Sanki sevdiğinize bir kez daha seni
seviyorum diyebilseniz geri dönecektir, 'bak sevdan ellerimde, onu hiç
bırakmadım' diyecektir sevdiğiniz... yalnızlığınızın avuntusudur bu... Ama
bir kez daha 'seni seviyorum' diyemezsiniz. Sevdanız artık sessizliğinizdir.
Sessizliğinizde eksilirsiniz ve sorularınıza bir yenisi eklenir; 'sevda,
eksiltir mi insanları?'
Gidenin bir gün geri dönmesinden, tekrar size 'seni seviyorum' demesinden
korkarsınız. Öyle çok acımıştır ki içiniz, sessizliğiniz üzerinize öyle
sinmiştir ki sevdiğinizin dönmesini isteseniz de, korkarsınız. Çünkü siz
artık siz değilsinizdir. İçinde 'seni seviyorum'lar biriktirmiş, bedenindeki
dokunuşları göz yaşlarıyla yıkamaya çalışmış, yaraları kanamasın diye
birilerine sarılamayan birisinizdir artık...
Basit iki sözcüktür 'seni seviyorum' Ama bu sözcükleri söyleyemedikçe
kendinizden uzaklaşmışınızdır... Sevdaların tükeneceğini, aşkların
eksileceğini kabullenmişsinizdir... Sözcükler anlamını yitirdiğinde,
yaşamında anlamını yitirdiğini sonradan fark edersiniz ve sevdiğinizin
giderken hayatınıza anlam katan tüm sözcükleri de götürdüğünü 'seni
seviyorum' demeyi özlemeye başladığınızda anlarsınız....