Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklarimiz
Yaslanan Birgün Bugün. Bavulu Topluyor Ve Son Vedasi Tipki Dün Gibi, Köseye Çekilip Agliyor, Bense Yarina Penceremden Bakma Gafletindeyim. Gözlerim Dolu Ve Ellerim Tutuklu Yüzüme.
Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün!..Sen De Yolcusun Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani
Saçlarimda Sakli Kar Beyaz Ve Gözlerimde Hep Telas. Panik, Silik Resimler Ortasinda Bir Küçük Çocuktum Hep Konuktu Baska Gün Ve Çok Soguktu Her Geçen Dün. Tipki Sen Gibiydi Giden O Eski Dünler, Geçmisin Karanliginda Anilarimdi Onlar, Bense Bulamaz Oldum Onlari, Hep Selam Gönderdim Geride Kalana Kanitim Yoktu Yarina, Yolcularimla Agladim, Hiç Misafir Olmamisti Kimse Bunu Ben Anladim. Sonbaharda Katil Oldu Rüzgarlar, Öldu Tüm Yapraklar, Yagmur Aldi Gözyasi, Ve Rüzgar Oldu Ruhlar Estiler Yavasça. Sen Misali Aglamisti Her Dünüm Usulca.
(x4) Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün, Sen De Yolcusun, Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun, Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani.
Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklarimiz
Aynalarda Bugulu Yüzümü Göremez Oldum, Ve Iyimserlik Mateminde Sari Gül Tuttum. Hayallerim Yok Oldu Koydugum, Yerde Yoktu Hiçbiri, Tek Yabanci Bendim Evde, Ve Bir Yalanci Mumdu,Dogan Günes. Solan Gülümdü, Talan Sonuydu, Kalan Resimdi Bir Vesikalik Gülen Çocuktum Yüzüme Bakarak Agladim, Yüzlesirken Kendimle Hiçkiriklarimla Savasir Oldum Ertelendim Yarina. Reddedildim, Gideni Yolcu Etti Gözlerim Ve Gelene Meraba Dedi Bu Kimsesiz Dilim, Ortalarda Gezinen Oldu, Dilenci Ellerim, Bu Son Demiydi Sonbaharin Son Yapraginda Son Gülümsemekki Nefesi Son Çekisti Içime Sonbahardi. Güz Agirdi Gün Üzeri Bir Tebessüm Etti Yüz, Sakli Kaldi Her Düsende Kirilan Onca Göçebe His, Biz Dünden Olma Yarina Varma Garibeyiz.
Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklar olur
(x4) Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün, Sen De Yolcusun, Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun, Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani.
Yalnizlik Ömrüm Boyunca Tanimadigim Bir Yabanciydi ;Onunla Simdilerde Beraber Uyaniyoruz Her Yeni Güne iki Yalniz Sarkilar Yaziyoruz,Yorgunuz,Çok Yorgunuz,Cok Yorgunuz...
Ter kokar bu yılların ve şer yaşar Bu mahrumiyet sebebi var mı? İçtimaya çağırır tanrı Top yekün değişir tavrı Tek ayak çukurda Secdeye eğil bakalım eğil Ah benim etten çakalım Babamdan devraldığım ilk arabam terlikti Dört dikişlik girişmekti kabahatin hak adaleti Bak oynadıkça bozulur insanın sukuneti Minnettar olamadım gecikti kıymetim (evet) Dürüst bu rapim peynir zeytin gibi Elini öpmen gerekmez Öptüren çeker mi ilgini? Bilmem silgini kaç kez kullanırsın? Ömür boyunca dört yapraklı gonca bulamayınca nal takıp gezermisin? Rutince bugünümü katladım ikiye uçak yaptım Attım ileriye rigayik şeyler yazdım arasına Resenler bastı darasına devirdi güneşi Renk verdi karanlık rehavet çöktü koydum noktayı...
Sinirlerim donmuş hava soğuk Apansız bir hastalık bu lirik yazmak Mürekkebimin ateşi çıkmış Islak kağıtla yatıştırma eylemindeyim Az sonra geçer umarım Şu an tam demindeyim Keplerin pençesine bağlı Kelamların ağlamaklı uçar gelir kekeç diline dolanır siftinirse Sırtım sırtarır yere gelmeyeciğine söz verir Saplarım kalemi kağıda yazarım Rezerve edilmiş tüm hatalar reval gününü bekleyecek ve sıkmayacaktır canını Sır olarak kalacaktır belki de Tekin olsun için dışına taşmasın Yaşın tesir etsin bu cihana Tezkerelerde can vermesin Okyanusta kaybolan bir kuş gibiyim Yüce kanatlarım ecele doğru çırpınır ve geriye dönüşü yok bu yolun! Çıldırır dalga tongadır Ton ton dedelerim manga olsa ruhu kurtarabilir mi? sanmam
NAKARAT Hezeliyak değil real-i rabbani muhim üç sefil hicvardan Yaprağa akar kardan yaşlar hava buz kirpiklerim don tutar x2
SAGO Rap Bu yumruğun beynine saplanma ihtiyacı var Kamufle et kendini RAP canavar! Kumsallara kum sat Rüyamlarımdaki cennet tarlasına yağan yağmur Sago samsun 19 mayıstan istanbul köprüsüne ordan kutsal kapıya (yallah) Düşüncelerin aylak aylak gezer Melodilerime akarken bu gözyaşı Selülitli istanbul caddelerine damlar Yerinde olsam sudan kafamı çıkarır yaşamak adına nefes alırdım Evet bunu yapardım... Affedilmeyi haketmesemde Dilimde aynı saatte aynı dualar var Değişen doğrulara kalıcı yanlışlar yapmak akıl kârı değil Entrika saldıraların kulaklarımı gıdıklasın Kimin önce vurduğundan öte kimin sert olduğu önemli Bomba kadar paniktin Köprüaltında yazdığım şiiri dereye kağıttan uçak yapıp attım Zamanı kendi elinde tutmaya çalıştığın için Ne yazıkki ellerini kırdım
Hezeliyak değil real-i rabbani muhim üç sefil hicvardan Yaprağa akar kardan yaşlar hava buz kirpiklerim don tutar x2
Sana bir hikaye anlatayım ister misin? 15 yaşındayken mahalledeki bir plakçıya giderdim. Orda çalışan biri vardı ve o benim ne sevdiğimi bilirdi. Ve birgün bana bir albüm vermişti. Eve götürüp pikaba taktım ve anında nefret ettim. Yani gerçekten nefret ettim. Sadece anlayamıyordum. Bu yüzden tekrar çaldım,tekrar çaldım ve sonra tekrar çaldım. Sonunda farkettim ki çalmadan duramaz olmuşum. O notaları dinleyip duruyordum. O gün şunu anladım hayatım boyunca yapmak istediğim şey işte buydu. Anladın mı müzik yapmak.
Yalan - günah Kader - yazı Umut - yarın Yakın - ölüm Uzak - tanrı Silah - cahil Bıçak - yalan Yalan - acı Bacı - namus Deprem - kabus Mahrem - kadın Adem - nefes Nefes - zulüm Kafes - herkes Töre -köle Tecavüz -cinayet İhanet - cinayet Cinayet - idam Rakam - ölü Yaşam - insan dölü Şilgi - azrail İsrafil - haber Nankör - bilgi Kayıp - zaman Aşk - metanet Huzur - cesaret Delalet - savaş Hip hop - sagopa
Huzurunda bir güneştim kapana kapana açılan Affet, mağfiret et kudreti teksin başı ve sonu Olmayan, nahoş olsun tüm dakikalar senin adını Anmayan, duamı duydu, içime baktı, kabul etti Gün doğmadan. Herkesi iyi bilme ! Kötüye iyi demek günah hocam Ey hayatı masal olmuş insan ! Senin hayatının masalından daha komik bir şey Yoktur inan, git de düşüne dur başında Yıkılmış kabrine dayan.
Ser elimde, sır cebimde takılıp Kaf dağına çıkıp çıkıp, düşüp kalıp Unutur oldu sözünü yok sayıp Düşündüm de kaç kişi kırık yarık kalbi bırakıp Takılır oldu Kolera sustu, içinden sövüp sayıp
Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
Eyle ne istersen eyle en güzel sen eylersin Ben bir güldüm açtım, yapraklarımı toprağa sattım Yapraklarım uzuvlarımdı, acıdı katılıp tekrar sana Sevincinden ağladı. Eyle ne istersen eyle!..
Hemen durmaz egale ederim af benim işim değil Zararlısın kimyama iste ondan olsun külüstür bu ruhun Özrü yokki bende, bana yaptıklarını tanrım seyir eyle.
Eyle iste dilimi keseyim bu benim diyet deyip Hayırlısın dimama, iste ondan olsun tövbe et ki Dursun gözyaşın ve sussun deprem Eyle ne istersen eyle Biz leim sen Ekrem.
SAGOPA Hazır ve nazırım başlıyorum Gün benim günüm ilerledikçe görünür önüm Ekmeklerimi böldüm, ekmeklerine yağ sürdüm. Ben bölündüm, kendimi onlarla bölüştüm Ayrılmış parçalarımla tek tek görüştüm. Sus konuşma küsüm, kalplerinde kaç kuruşluk süsüm Dışım Orhan içim Müslüm. Hışım meydan benim hüzün Başım heyelan, dilim gözüm,sazım belan, sözüm özüm Bulunsun çözüm egosistemleriniz çöksün Fakir mantıklarında derin kritikler yapan sahtekârlar var, Yumruğumu bir dalaşta kaybederken, tekmelerimi kıranlar var Üzerime yapsın Rab'dan dualar. Kaybettiğim sırlarımı aramaya koyulmalıyım. Devirebilmek için hatırlamak gerek dudakları kelebek. Haydi sagoya B-12 enjekte edek. Küçüklerime şeytanlığını öğretmemen gerek lanet herif!.. Bu rüzgara dayanabilmek için bir kayamı olmalıyım?... Bu tuğlalar bir bina yapmak için varlar. Bu dalgalarsa kumdan adalarımı yıkmak için çağlar. Cevaplarıma sorular sordukça sagopa ağlar..
Benim sermayem çift el (+) çift göz, karamsardan varan harbi doğru söz, acılarımsa köz ah benim bu sisli yollarım, vay benim körpe ellerim, kara saçlı başım, dara düştü yarım. Bazen baktım, aslen yıkıldım ve daldım derinlere sığdan yıldım, beni toplasan 30 şirin yıldım, sabreden dervişin muradına vardım. Bitmez kaderin uzun yolu, gidilemez tek binekle, içine sinmiş korkak çocuğu ileri doğru itekle, burada beklemekle sanma kalıcısın ya pekte, bak kaç milyar insanın yaşam bayrağı direkte!.. Bu ses benim dinle! dinle!… dinle!…. uygunsuzca gidişlerin yolunu kesen haydut bendim, bildiklerimden eminim, yaptıklarıma kefilim, gidenlerime vedayım, gelenlerime mihîrim.
Nakarat
Denedim olmadı, çabalarımın sonu nihayete varamadı ben hüsrana komşuyum, yolları gözler meczubum uykum kaçtı, iflasın eşiğine battı, bu suçsuz gözlerime hesabım ağırdır, vardır şerrim de velâkin kalanım hayırdır.
2. Bölüm
Bilmelisin yolunu bulman çok basit ve bedava, yapmamalısın bunu dava, sana dostum diyenler var ya alayı hava en sert tekerlekler bile bir gün mutlak kaçırır hava, gel yanaş!… yaşın kaç ? hmmmm yolun azını gitmişsin tecrübe demek kalpte kalan izdir yanılma. çok bildimlik yaparsan çok düşmüşlük yaşarsın, yok derdimlik yaparsan dert görünce saparsın. elindeki ölümlü: para,ev,mülk, tâ ki vücut. Rabb cömertliğinde asla koymamıştır hudut, can yakmak pahasına mı icadoldu barut ? ben gülüp selam ederken simâları nemrut. Ben bu uğurda çok yoruldum olsa zor da içim rahat, ruhum buruk, yüzüm sanık, görsen hor da durum ortamızda, her şey açık meydanda, kaç kişi felci tattı iyi ve kötü arası cereyanında ?
Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum sözleri, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum şarkı sözleri, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum lyric, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum lyrics, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum lirik, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum'in sözleri, Sagopa Kajmer - Ben Hüsrana Komşuyum lirikleri
Kalk ve beni dinle , sana güç veririm , kafanla dalaştığında sana yardım edebilirim , beni bilirsin tam 30luk 3 tanımlı pis sakallı ,donuk bakışlı İklimi az ılıman çoğu yağışlı,yaşar fâni yazlı-kışlı.Onların şahidi görür gözlü benimkisi âmâydı , unutmadıklarımın hepsi güzel birer simâydı.Sen kendinle çatışmadayken , savaş verirken oradaydı.Taşla kafan çarpıştığında ya da kafan taşa yaslandığında anlarsın ki ; kötü gider , iyi gelir.Zaman sofrandaki en lezzetli mühim yemek .Azaldıkça aç kalmanın korkusuyla kuryacaksın ,bu sebeble yaşlanacaksın , çünkü sen de baştan olmak üzere sonlanancaksın , trilyon da olsan harcanacaksın, savaşı kes barışacaksın! kendinle aynalarında birebir anlaşacaksın.
Nakarat
Bir kulaç daha atsam karadayım , beni hiç böyle bir denize dalmadım üzerimde pantalonum artı ayakkabılarım, ha gayret!… Bir sene fırtına , üzerimde dolunay , gün yüzü asmış , dalgalar boyum aşmış , nefesime gücü bahşet mevlâ , bir kuç daha atsam olur evvel Allah.
Benim bahsettiğim o derinlik hiç bir denizde yok , benim yumruklarımın içi boş , korkma yakmaz canını. Allah seni ensen gibi dümdüz etmeden geri dön hemen , dünya kızına aşık olmak seni delirtir , bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir, ecel aramaz Enseler , yerine gelmez sarsılan güvenler , içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir gamzelerme âb-ı hayattan can verenler. Yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum, 4lük lerim kulacı atar , benim benim !… Dipte vurgunum , moralsizim solgunum, yine de kendime teskin edebilecek bir seviye olgunum , pişmanlık asla kaçamayacağım bir canavar .Elleri Bazen öldürür, bazen sertçe yakalar bil ki ; Sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar ,yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var.
Yine o kirli drum-set lerimin içindeyim ve hayatının en güzel parçasıyım , kırıklarımın alçısıyım … Affım olsun hain darba , yediğim darbelerle sığındığım rabba.365 gün 52 berbat hafta ağıtlarımla rafta. En büyük destekler çıkarsızlıktan ötürü lafta.Ben aklımı dile düşürdüm , kapalı kapıdan kafamı çıkarıp kafayı üşüttüm , yüzüne okkalı cümlelerle üfürdüm.Hey yabancı ben zaten yıllardır içime dönüktüm !… Parlayan bir alev gibi görünürdüm ama sönüktüm.Hayat bir bot ve bot çevresi dolu büyük beyaz köpekbalığı , ditekiler iştahla düşünür tepede duran azığı , rüyalarımın öldüğü yerde uyudum ve yine bot battı , ilk rıhtım ben battım.Ah tahtım…vay bahtım… Dudaklarımın kanaya kadar yapmak istediğim işte bu “rap”. benimle ol hep!…ölmek üzere olan dünyada bir ölümlü yaşar mahlası “kaf-kef” dularım vesvası hannafı eder def.
Nakarat
İncecik ip üzerine koca ayaklar bindi , nefsim içine sindi Kirpiklerim titremekte korkularımdan , düşersem yanarım O kadar içime sindim ki vinç getirse kalmaz başım.yo !. gömün burda canlı nâşım. İç çekmekten , düşünmekten ağardı saçım , düşersem yanarım.
Vicdan bir güneş gibi , parladıkça ısınır için.Geçen vakte bir zamanlar adını koyduk , niçin ? Çünkü gelen gider , makbulüdür kısası ziyaretin , ” bana müsade - sana rast gelsin “budur hikayemiz. Taktir buyur kış bulutların kadar doluyum rabbim , bir ağlasam dolar taşar , seller alır bahçem bağım. Yükseldikçe nefesi kesilir , yalnız kalır dev dağım.Aramadıkça düşman buldum , hasım solum sağım. Cehennemde soğuk bir gün , boğuk bir adam , donuk bir surat bekle gelir bir gün beklediğin murad. Bazılarına gül dikenicesine batar rahat , nefret edercesine yaşar hayat , buyur mezara yat!… Soğukluk içime hükmedince güneşim buz adası.Şem ile pervâne misâli sagonun aşkı. Sessizliktir içinden geçirdiklerimin sedâsı , duymakta olduğun engin sözler derin denizlerimin dalgası.
İki TAnık İki tanık var biri dilimdir biride virüs kalemim ihanet etmez sözüm kağıda ve halim rabba Teslim ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim boğulmaktan korktuğum bir denizin tahminimden derinim.Benim kalbim ısrarla cennet kuşatmasında hala ruhum bedeni terke maruz sevap artı günahlarla öncelerimi dışlar sonralarım aklım firarda güller yare sevgi kanıtı benim elimde papatya .içimden kaba bir ses beni azarlıyor yıpratmakta yağmur betonla sevişirken güneş altın saçmakta kollarım o nankörlerle çetin güreş tutmakta sago gidenlerin gölgelerini koleksiyonuna katmakta. sevdirmeye gayret etme kendini sevilmeye terket uzadıkça kısalan ömre huzur aşısı zerket her adım için on çuvallık külfet rabbım hayra lütfet zararı belli sonlarından iki gözünü ırak et keşfi bekleyen cümleler içindir bütün çabam kelimlerden kalpler yaptım kimini deştim acımadan .Dilini kestiklerim suküt nöbetinde gık çıkarmadan .Suratsızları Kapıdan Kovsan girmek ister Bacadan
Söz ehlime itaat et benim sözüm cevher ,Kalemim olgunluk tahsilinde yalanına var ettim ..İki Tanık var Biri dilim bir kalemim olanı biteni sindirdim yeter bana kendi derdim ..
Bilirim bensiz dostum iblis dostu hannas komşusu batırdıkça batırır derindir vesvas kuyusu en tatlı yerinde uykumu basar karabasan kabusu güzel cevapları vardır elbet hain sorusu.Kanadı olsa hain kedinin soyu kururdu serçelerin susuz çölde inci bulsa damla arar gözlerin rüzgar esmes her zamanki gemiye layik bir üfürse yol bulurdu bizim orta direk kayık bu şarkı bayık.Çin ipeği Giysen Dahi senin değerin eşşek kılı gelecek hayranlarındansan aç önüne bir kahve falı .Hızlı koşan arap atının Dört yana savruldu nalı umulmadık zamanda kesti birisi bindiği dalı.Günahki en güzel kadındır sizler güzele kanan tabiatın şeytan olacaksa yılan doğursun anan say geriye doğru onu ileriye giden yolcu zaman başkasının ızdırabı ile huzur bulandır mutsuz insan ...
Verse 1: Akar sular dönmez geri tıpkı gençliğim gibi, bebekti cenininergeni, bir erdi büyümüş meyvesi. Sakal-bıyıkla geride kaldı Yunus'un hamlık evresi, sivilce-akn katledildi soldu yüzümün güneşi. Ve çivisi düşmüş tablolarda bir resimdi kendisi, kükreyen şu gökyüzünde kuşun kilitli kafesi. Tersi döndü güvenin ansızın belirdi dostun hilesi, fincan kahve içtim kursağımda kaldı telvesi. Kırıştır yalan kahpesi, baştan akıl alır ya cilvesi. Yıkar geçer bir dostun düşmancasına hamlesi. İki boy aşmış ihanetin ki kat'i yok bahanesi, hayrından umutsuzum getirme bari şerrini. Ve hepsi aynı yolda yolcu onca bedenini kellesi, meydan önüne dizilecek ve alınacak ifadesi. Dualar olmasaydı kim kovardı kalleş iblisi? kalbim ak da pak da desen yüzünden yansır pisliğin.
Nakarat: Altın harflerle yaz mahlasımı. halvetim kasvet, kem gözlere şiş!... Cadü ya herru!...ya merru!...kafkef, gölge harâmilerden bir selam çak!... Abile ğatladı, demlenir simam, nüşinrevan'dan handan ummam ben. Ahu-yi felek mum, ben şamdan. düşmez kalkmaz bir Allah'tır uyan!...
Verse 2: Sago sus!...husus drin çukurda içince sin, pusu kuran huşû içinde gözlerinde kin belirgin. Vay senin şu kindar halin. hin planarın hin. cenin büyüdü savaşa girdi silahlarımı bana verin. Yardan sarkıttığın dostarından kaçının ipini tuttun? onlar güldü, sn somurttun. kalbinde kaç gül kuruttun? Hatıralarından yüzde kaçını unuttun? senin adını anmamak şartıdır dostluğumun. Raptn olma gökyüzünün güneşi sago bu benim yüzüm. gölgeme sığınır manâ özüm, hicran çölüne düştüm. Yüz pınar yaş akıtsın gözüm. kendi başıma öğrendim, kendim büyüdüm. dudaklarımla gömdüm. Sanma sahım herkesi sen sadıkâne yâr olur. hrkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur. Sadıkâne belki ol âlemde serdâr olur, yâr olur ağyâr olur serdâr olur didâr olur.
Etkisindeyim görmüş olduğum şaşkınlıkların,kurtulmalıyım!..dışında kalmalıyım alışkanlıklarımın. Bana benden haber veren rüyalarımın bir anlamına varmalıyım,bir yoldan çıkışa varmalıyım!.. Yaşadıklarım ve anımsadıklarımdan ibaretim ben.Umursadıklarım sadık olanlar,dışladıklarım özüne bağlı kalmıyanlar.
Sözüne yalan katan terazi şaşkınlar,farazi malumatları,süpheciliğimin sebebi insanlar yada insan olup insanlık dışı roller kapanlar. Rabbime hamd-ü senalar olsun,yazdırıyor ilham kalemi Elhamdülillah,yolundayım ne eyleyim alemi? İnsanlar komik,onları anlamam için yeter mimik.Tek sahipliğimiz bilmem kaç gram et ve içine sığınan kemik.
Onuda toprak alır elde var ölüm,hüzünlü son bölüm
!!!Nakarat!!!
Yaklaş bana yanmazsın! Yansanda o senin içinde yangın Şu an aklına düştüm, aklın yolu birdir dedim yürüdüm. Mevzum nedir anlarsın, arzum sana yalvarsın. Şu an kendimi gördüm, küçüldükçe küçüldüm. Eyvah!…
2.Bölüm
Şu an beni dinlediğini biliyorum, seni görür gibi oluyorum,analiz ediyor yazıyorum,açımı bulup çiziyorum,gözümü siliyor yanıyorum, düşünü biliyor üşüyorum,ama bir çözüme varamıyorum,dinle!… Sınıf arkadaşlarım yazdıklarımı silsin.Hayat bilgisi kitaba sığmaz başkalarına yedirin.Fazla rahattan delirin,gazla!…
Menzilimden gidin,gerçeklerimi bana verin,fırtınanızı gerdirin!… Heves ve hırs toz misali,maneviyat dev saray.Yaşananlara şahidimiz şems ve ay.Özel hayatlar deşifre olmuş her şey açık vay vay,! Laboratuar içinde hangimiz değil yedek kobay.Bende kaçacak ayak yok bu taarruz meydanından,benden sakın!… Akın akın birlikler lirik sürer mikrofondan, uyuşmakta can damarlarım, patlayan dikişlerimi yamarım.
Elbet bir gün başı dönecek dünyanın dönmekten. Ağzının suyuna batmışlar için henüz saat erken. “Ben bir ağacım yeşermekte dallarım ya” derken, Yere düşen yapraklar ayrılmakta gövdemden. Dünya rehavette, gözleri dalıp gitmekte, Herkez kendince bir masumluk serüveninde. Ruhum vücud karavanında, ölüm düz gidince ileride, Yaptıklarım peşimde gerilerimde. Son pişmanlık sabaha varmaz bir karanlık, Nefsinin dişleri kalmamış seni dişlemekten, YAZIK !. Belki sana göre ben delirmiş ve sorunluyum, Ben senin varmak istediğim o yolun sonuyum ! Sağım-solum-önüm-arkam zaman illetiyle sarılmış. Yanlız adanın ortasında saçım sakala karışmış. (mışş) Ufaklıklar arsızlaşmış. (mışş) Beden saksınızda edep çiçekleriniz sararmış. (mışş)
Nakarat –
Bıkmışım her gün aynı teranelerdenn BEN ! Bir-iki yalancı ve sahtekar. Yoldan saptıran imtihanlar. Kana kana kanıyorlar BAK ! Sağım-solum-önüm-arkam gafil, Hüzün kuyusuna gark olur aciz (izz), içim acı sahibi meçhul herkess, Bu sahibinin sesi MERKEZ !
2.Bölüm
El katipse kalp hakimdir. Bak bu alıma gelen kaçıncı dize. Bak bu kaçıncı aykırılık rap fakirhanesinde. Bir lokma, bir hırka.. Tavsiyeye uyanlar tavsiyeyle yaşarlar. Gözlerim 10 senedir akan durmaz hıçkıran şelale, Elimde aynı hararetle yanan rap’ten meşale, İzin vermez deliyağız gözle görülen işgale, Sözlerimden yüzümü gör bak eşgalime ! Sıkıntı sıktığın zaman patlayan sivilce. Düşünmelisin sivilce, enine boyuna bütünce. Beter eder düşünce. Diz kapakların kanar düşünce, İblis dalga geçer kananla sertçe. Ben baktıkça ağaçlara,kalbimin kuşları konmak ister dallara. Önceden inanırdım ne yazık ki fallara. Onlarla yitirilen sahipsiz yıllara Derken “elveda” Bir dize daha karala…
Sagopa Kajmer - Beyaban Kuşkularıma bir kuş kondu,saçlarımda kış soludu. Hınç kuruttu mutluluğunu,tırs bu kez bu hırs sorunlu. Hayat zulümlü, kader oyunlu Kim yerden toplayacak sürgün kader yorgununu ? Her işte bir hayır ve her hayırda bir de şer yatılıdır. Terim işimin kanıtıdır. Peynirimde gözü olan karga,kanatların elimde kırılır, Üzüntülerimi paketlesinler söyle fiyatı kaç mangır ? Kırık hayaller kaç satır ? Bana küfreder gözlerin dudakların yardım yalvarır , Hırslarınızın yıprantısı yüzlerinizden yansır, bende firari bu sır. Ben yapmadan önce kendi gölünde salını batır ! Günahlarımı taşıyanın adı hamal değil, melekti. Saflığında lekeydim, af buyur zaman bir hayli geçti. Yunus şıkkı seçti, 3 yanlışım 1 doğrumla çekti gitti. Bütün hikayem burda bitti.
Beyâban, Bârâ’nın yaşı gözümün, özü bed nâm salmış hüzünümün yüzü gülsün. Ahvalim suskun, dokunan bana mendil tutsun . Beyâban, Fırtınan beni kavurur, Gözyaşım kum olur dağılır kumuna tozuna karışır Biraz merhamet eyle… Etmeee..eylemeee..
Yüreğimin tel örgüsünü paramparça eden haydut, Hain çelmesiyle pusuda bekler,yüzüme bakar nemrut Sedamla gecenin örtüsünü yırttım dilini tut. Şüphelerim seslendikçe geçilemeyecektir benim hudut. Bak (bak) ,güneş parlaklığıyla yüce,deniz dalgalarıyla ulu. Heybetimin rüzgarıyla söğütçesine titredi Rabb’in kulu, Göğe açılan iki elimin bil ki birdir yolu Mikrofon icad oldu,elim yazdı, vurdum sağlı sollu Öldürme gözlerini görünce beni simamı belle ! Lisanım benimle koç, kül yutmaz hile Bir beyitte çift sille Bile bile gülümse Ağırbaşlı bir dille mürekkep yalar bu dede (eee) Uykusuz geceyle aşka dal, tam ortasında uyuya kal Bu acımasız hayal bir kabusun esiri ve kör topal Kendime verdim emri, kim çekerse çeksin resti Başı dönük divanenin avare gezer hisleri.
Beyâban, Bârâ’nın yaşı gözümün, özü bed nâm salmış hüzünümün yüzü gülsün. Ahvalim suskun, dokunan bana mendil tutsun . Beyâban, Fırtınan beni kavurur, Gözyaşım kum olur dağılır kumuna tozuna karışır Biraz merhamet eyle… Etmeee..eylemeee..
İçinden geleni kağıda dök boşalsın ilham yağmuru Gezinsin ruhum derin sularında yunus mağduru ümit varem düzelir belki belimin kamburu duru göz yaşlarımın parıldar tenimde ruhum. Çeşmi Siyahım nedir bu derdin kirpiklerine saklanırsın görünmek istedikçe saklanırsın yaklaştıkça harlanırsın harlandıkça sızlanırsın yıkılmadan sallanırsın .Sen dünyaya aydan yakınsın ben dünyanın sırdaşıyım sen dünyalık rüyaların uykusundasın ben dünyalık kabusların bunalımlarındayım sonumuz yakın mesafe.Bak gönlümün etten sarayı kandan harabe mutluluğumuu tehdit eder duyduğum her hurafe insan üzgün taife yarın bayram dünüm arife kaldıramayacağım yükleri almadım hafife bana asla dostluktan bahsetme kendi inandığın yalanlarla aks etme iblis her gözün göremediği hain kelle o kelleler kopmadan doğar olacaktır hile. Yalvarışım bahtıma güvenimden herşey kendiliğinden içimdeki minik çocuk titrerken belki gün gelir aldanırım.sabır çile çektikçe dile bile bile attığın her adımım gelecek dile bugünden mi yarınını satın aldın korkarım sonumuz yakın mesafe Sana neden bahsetmemi istersin hanım kızların iz bırakmadan yürüdükleri karlı yollardanmı cemiyet aleminin ayaklarını kapan kapanlardanmı orta okul çocuklarının ellerindeki renkli haplardanmı Bunuda çok şükür Deme yıllar sonra olanlardan ötürü yüzüne tükürürse ufak çevir bebe geçmişin kahrı yakar bağırı demedi deme insan oğlu herşeyi deviremez bir bilekle .Bu şehrin ışıkları gün geçtikçe loşlaşmakta erkekler hemcinslerinden hoşlanmakta yasaklar izdivaçta örfe ters düşenler rövaçta tavşanların aklı havuçta ne kaldı avuçta .Taa derinlere kadar kadar yolu var ateşten terlik giydirirler beynin fokurdar zebaniler homurdar et ile kemiğin sonu alevden murdar
merhaba! bendeniz sagopa kajmer ,pesimist kötü adam evet ta kendisi işte o benim boş oda bom boş bom boş bom boş herşey yerli yerinde, herşey burda microfonum burda. ses 1-2 boş bir kağıt bomboş ve mikserim ve sözlerim. anlat! bak razıyım anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman evet anlatmam lazım anlatmalıyım ben her zaman bu benim hayatım.
sago go go
günler süsüm, bilgim madenim,aklım canım, göz bebeğimden gerek öğrenmem bak bana doyasıya! hayat eli sopalı bir öğretmen siyah saç ak defterle geldin ak saç siyah defterle gidiyosun. sen uyurken gülistanda ben diken üstüne yatmış acıyorum derdim kadar olsaydı kuvvetim, benimle başedemezdi kasvetim kendini iyi bilen kötülere ne yararki benim iyiliğim.kuru dilim uzak değilki malum sırrım feryatıdımı menzilimden ne olur iyi bir haber gönder en tezinden kulaklsrım dilimin müşterisi ezelden dediler yunusa bal dudaktan acı kelamlar etmesi hayli kolay yaşamayanın bu derdi yunus çıkan fırtınada bir kırılan çiçek
nakarat
gördüklerime inanmam gerek. ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın külahıma anlatsın sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın külahıma anlatsın
heder olan yürek diliniz kem almamakta hebadır onca sevgi cümlesine kanmışlığın leşleri bildiğim geçmişe mazi söyle çokmu önemli ikili yaşanmış mazi azimle unutup sadakatle geleceğe emin ol başta zor gelir adım atılmış her yol, her yol! ilişkiler yine tenha,münzevi raplerime bir hamlede verdim fetva yağmuru kara çeviren hava, kolaysa çık ulan burası çorak ova. mahlasımın anlamı; kaf dağının kaf’ı ve ölü kefeninin kef’i en güzel kuşlar benim ellerimden yedi en güzel yemi. yürüdüm koşa koşa. boşa sallar deryada küçük balık, büyük balıkların hepsi salık, güçsüze yazık. doğru dersin bree…
nakarat
gördüklerime inanmam gerek. ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın külahıma anlatsın sevdiklerime kavuşmam gerek ama nasıl olacak bana birisi bunu anlatsın külahıma anlatsın
Şu baş belası dilimi kesin zilimi çalsın serzeniş içime dolsun üzüntü Süreklilik ne zor bir iş perişanlık pişmanlık çekilmesi en güç dertmiş Sabır tüm sıkıntıların anahtarıdır doğrudur düş kırıklıklarım sonucu ruhum yorgundur Ağaçlarımdan pişmanlık meyveleri sarkıyor haydi topla Gözlerimden uyku çalına ara ve bul patakla Gönlümün dipte kalan kısmında arşivlenmiş onca yara Yılan ve akreplerle dolu içinde bulunduğum yuva Birileri haddini bildirmeli ölüm okuna kafa tutan kalkanlara Yaptıklarımdan sebep yapacaklarına hazırlıklı Sago yüzüm sadık köpek yüzün kedice pazarlıklı Lan bir sen mi kaldın akıllı bu tarla mayınlı Ummadığın yer tuzaklı vesselam
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür Tırnaklarını aşındıran çözemediğin bu kör düğümdür Üzgünüm bir hayli vesselam Vuslatım gelmez mihman Bekleyim gurbetteyim ne deyim
Sen gözümde dikensin bana hoş bir gül gerek Düşüncelerin yüzüne vurmalı buna adam gerek Lakayıtın hedefi uğruna sadece yanan bir yığın emek İçinde şeytan himayede o sen değilsin o an demek Kum saati döner akan zaman saçlarımı söker Nursuz bir yüz meyvesiz bir ağaca benzer gülüver Taş yerinde ağır -ağır ağır gazla diyarımdan ey iştahı maymun nefis çekil gıyabımdan el emeği mahsulünden geçin yunus dalaletin delaleti olmak neyime desturum sorularınızın cevaplarını bakışlarımdan bulun silahlarımın acılarını kurşunlarımdan sorun elbiselerin kibir kokulu kalbin içi fesat dolu fikir zikir aynı anda bitir okulu fark edilmez sandığın komik iblis oyunu ezelden beridir ona elini veren kaptırmıştır kolunu
Dil ateştir biraz suyla söndürülmesi mümkündür Tırnaklarını aşındıran çözemediğin bu kör düğümdür Üzgünüm bir hayli vesselam Vuslatım gelmez mihman Bekleyim gurbetteyim ne deyim
Bal saçan dudak ısır Malum çirkeflik kısır İblis kanıma girmeni üstelerse bilki hile vardır . Bir aftır ayıba örtü Çirkef koparır gürültü Binlerce süprüntü ben şahidim ses var yok görüntü. Sadece bana mahsus bu mapushane Bengü tütün yanında insan sarılı beyaz kefene . Hakkım üçtür kulağıma söyle, insan kaç tür ? Gördüğün halüsilasyonlar seni derinden ürkütür Günah yalan haram adamın suratına tükürtür Yanar dağlarının volkanlarını nefsim püskürtür. Dudaklarım çarpıştıkça meftun yunus gazaplarda Tahammülüm ayaklar altında izler minik bir karınca. Rüzgar şiddeti bilmez duvarın ardına saklananlar . Gam Bağından ayaklarımı kurtar canım feci yanar. Güneş ışıldadıkça duvarlardan gölgem parlar Sözlerimin perişan saçlarını kalemim tarar. Kader Beter zengini duygu hazinem iflas Diline hakim ol bak sol elimde alyans. Bir kan pıhtısından oldum yoktur bundan gayrım bana sorduğunuz saçma soru için hem evet hem hayırım . Dilsiz şairin dili çözülse kulak duymaz sağırım Güneşin küstüğü çöllere ben yağmurcasına yağarım . Hey yabancı yolun yarısı 35 der Sıtkı Tarancı ! Korkarım 5 sene sonra saracak içimi derin sancı.
Sadece bana bak ! Bana yalan söyleceksen önce gözlerimle anlaş ! Ancak bu komplo beni yıkabilir, dayandığım destekler devrilir. Çirkef ”Kaf-kef” deme ne olur.. Tek başınalığın yolcusu tek Olur.
Beni Boğmak için bin dereden su getirdiniz.. Hepsini içtim ! Felekle pençeleştim Anam-babamla helalleştim. Ve Hiç bilmediğim savaşta içine düşüp cenk ettim. Harp ettim darbe aldım Hücum ettim affettim. Bu dağa ilk ben tırmandım Zirvede ciğerimi patlattım. Üzerime çığlar yağdı, bak ben hala hayattayım Hiç bir tehdit tenime rüzgar kadar zarar veremedi Özgürlüğüme çılgınca koşarken görmüş komşum beni Aklındaki dev ekranda neler gördüğünü anlat bana Hediyen anahtarı sende olan şu kapalı kutuda. Akıldır kutunun adı .. Tadından yenmez cümlelerimin balı. Seferdeyim üzerimde bulutlar, altımda uçan halı. Bırak umudun yeniden doğsun Her yeni gün seni neden boğsun. Daha önceden yapmadığın hataları yapabilmektenmi korkuyorsun yoksa. ? Haram ol. Bu sağnak yağmurun ardından güneşin doğsun Konuştuğum duvarların dili olsa susmaz asla Kendini öldürdün ruhunu unuttun son intiharında Bu gece uykumda göreceğim farklı rüyalar var Yarın sabahki kalkışımda vereceğim yepyeni bir karar Kendime hatırlatıp sonra unutturduğum hatıralar Atacakları bol çamur batacağım çok batak var Hoşuma gitmedi hayata kattıkları bu sert aroma Düzelebilmek için başvurduğum her tedavinin sonu koma !
Sadece bana bak ! Bana yalan söyleceksen önce gözlerimle anlaş ! Ancak bu komplo beni yıkabilir, dayandığım destekler devrilir. Çirkef ”Kaf-kef” deme ne olur.. Tek başınalığın yolcusu tek olur….
Ben yakın sen uzak Ya sen yakınlarımda ben Irak .. Masiva bırak track bileklerimden.. Rayhanım iske bezemek eLzem Ben sözümden dönmem.. Aynalarımı çatlattım ben darmadığın tuzla buz oldu içim LAkin ucuz atlattım ben Ya sen terazilerce aLtın yüklenmiş gibisin Sen ah sen bir biLsen keşke bilselerdi Herkesin tek hakkı var . Ömrü aLtın sepeti sanma Sepete konulan En sonunda ruhsuz bir cesed olur sonunda Beklediğin bi medet olur dünya ölüm üzerinde bir iki anlık misafirdir ömür..Bu neşenin sonudur elbet derin bi baş ağrısı..Kahkahalar bugün senin peki ya bundan sonrası Gün geçer ve dost göçer.. Azdır yandaş sayısı..1 Ocak kışında gözün uzaktan izLer Mayısı..
Ben yakın sen uzak ya sen yakınlarımda Ben ıraK.. Ansızın sızım yakardı en derinden..Sana her kavuşmam elzem..Ben bu yangını söndürmem..Herkesin tek hakkı var hem halime sorsalar anlar beni yangın paklar.. Kor alır canım ağlar Yetmez binBir (Ah)
Burası misal ülkesi masal misali bizler hayal kafilesi..her daLım çiçeklerim annesi.. Ver bana beni geri kendimden kaldım beri. içim hasret yeri Küheylan kaLdı bi kemik bir Deri.. Bir nefisle yıllar aldı kavgam..Kulak deldi argom..Yeni bir umut kapına vardı SAGO’m..Nasihatimin yanında hafif kalır domdom..Neden hergece kafan zom ateş barut misali sonun Bomm!..
Ben yakın sen uzak ya sen yakınlarımda Ben ıraK. ..Ne yol katetmeliymişim meğer düşümden Yakınlarımda olmak istemedin içten..Feryatıma gizLenDim..Herkesin tek hakkı var hem haLime sorsaLar anlar beni yangın paklar..Kor alır canım ağlar Yetmez binBir (Ah)
Ben yakın sen uzak Ya sen yakınlarımda ben ırak..Ansızın sızım yakardı en derinden..Sana her kavuşmam elzem..Ben bu yangını söndürmem..Herkesin tek hakkı var hem halime sorsalar anlar beni yangın paklar.. Kor alır canım ağlar Yetmez binBir (Ah)
İlham al bu sözlerin sahibi bir Hamal varlığı hayal kahramanı olmak istediğim bir masal var düşündükçe sulara batar benim sal kader beni sal.Marifetle erir gönlüm Gördüm benim benim gören gözüm parçalar ya gönlüm avuçlarımda göğe doğru tuttuğum dualarım ve ömrüm yetmez dilemeye özrüm . Bak bataklıklar üzeri ne kadar da parlak bakta gör burdan her tarafta güzel yüzlü tuzak gökyüzü ne kadar yakın arşı Azam ne kadar uzak kendine yaptıkların ve kattıkların ne kadar vasat .Evet bu bir aşk şarkısı evet bu bir kalp ağırısı evet bu namelerde yanan var en derinden ah bir bilsen içimdeki alevi bir görsen .Yanlız harbin çocuklarını taşladınız öldüler sapanla avlanan kuşlar can çekişerek öldüler.Gözler ayrı düşeni dudaklar cümleden düşürdüler düşenin dostu olmadı hiç.
Düşenin dostu olmaz bunu böylece bildim inanmasam olmaz
Ölüm allahın emri ankebutta belli emre tutuşturdu sago en güzel delili delillerim ve deliliyim Beni Bu yaşıma getirdi sen köşene çekil düşün seni bu hale neler bitirdi.Başta tertemiz sudur yaradılış gün geçtikçe karmakarışır durgun sular ani bulanır ilk başlarda suya bakarsan ayı ve güneşi saf görürsün sonra güneş gider ay kalır üzülürsün .Düşmanın buzunda donmaktansa dostun güneşi yaksın içime alınan her nefes soluk yeniden yaşama dönmek gibi kefene sarılı tütüne benzerim uçar dumanım aniden uçar bu ruh bedenden . Bu ruh bedenden uçar geride kalanlar açar çarkıfelek yaman döner ben solar sen açar onlar kalır sen göçer menzilimiz farklılaşır çok geç olmadan açıl gözüm açıl ..
Eğer düşman yoksa bil ki savaş olmaz şehvet edilinen şu zevkler kolay solmaz..Kula yataklık edenler dost sayılamaz..Korku ve dehşete kapılanın kalbi yavaş atmaz.. gürültüyle besLenen kulakta sukut durmaz.Kara sinekler mikrop demek arılar boka konmaz..El yumruğunu yemeyen yumruğunu balyoz sanar arlanmaz..Zahmet çeken asla bir kişi olmaz.. Ekmek elden su göldense tasaya yer kaLmaz..Yabancı görmedikçe köpek delice havlamaz..Yaşama dahil oldukça sistemlerin aynı kaLmaz..Derste kopya çekerek alınan notla bi bok olmaz..Önüne hedefi koymadıkça amaca tez varılamaz..Hurafelerle yola çıkanlar köprü sonuna ulaşamaz..Akacak olan kan ilelebet damarda durmaz..Sapına kadar erkek te olsan kadına el kalkmaz.
Nakarat x2
Gerçek Bana bir adım daha yaklaş (yakLaş yakLaş yakLaş)..Gaflet Benden bir adım daha geri at (Aman uzak Dur Benden) .. Dessas Ne bu caka bu fiyakalı hal (Ne Bu caka Bu fiyakaLı haL) Yolcu yolunda geri gerek hadi yollan..(yoLLan yayLan laN)
kilidi kırmadıkça sırrın kaPısı açıLamaz..Rabb’im emri verse inan taş üstünde taş kaLmaz..Komutan komut vermedikçe esas duruş bozuLamaz..Sago bir kere siler adın tadıma karışamaz..(Nokta) .. yazı Kağıtta yatılı söz ağızdan uçar durmaz.. Dilim tutulmadıkça mikrofonum sır tutmaz.ilim kendini biLmektir..Bilmeyenden haLt oLmaz..Yalan söylediysen yanına kâr kalmaz.. Yalanın ömrü tez biter mumlar yatsı sonuna ışıyamaz..Zahmet etme boştan dolu çıkmaz.Gün gelir bi tatlı sözle yılan delikten çıkmaz..Beşikten mezara dek bu gemide aynı tayfa kaLmaz..velceLaLin kalemi yazar levhi mahruz okunamaz..Zaman hırsızı çok çalar koluna zincir vurulamaz..Aklım Dünya limanına demir atmışsa gemin girdaptan kurtulmaz..Gözümde Nice ırmak saklı akışı durmaz..
Nakarat x2
Gerçek Bana bir adım daha yaklaş (yakLaş yakLaş yakLaş)..Gaflet Benden bir adım daha geri at (Aman uzak Dur Benden) .. Dessas Ne bu caka bu fiyakalı hal (Ne Bu caka Bu fiyakaLı haL) Yolcu yolunda geri gerek hadi yollan..(yollan yayLan laN)
Kötü İnsanları Tanıma Senesi 1. Bölüm Yunus Temmuz başı yol sonu elinde çiçek bekler Geçen hergün için kapıma çelenk gönder Kahır bu adamı yere devirdi kulaklarım sağır Hoş sesinle bana bağır, hafiflesin yüküm ağır Gözüm ağladıkça gamzelerim gülmemekte Ruhum yıpranmadıkça kalemim hareket etmemekte Nefesle inşa ettiğim sözüm kulaklarına borçtur Şeytan güvendiklerimi gömdü, Lan ne iştir Ne olur üzme kendini, güneş habercisi geceler Zorlasam da çıkmamakta ağızdan, o kolay heceler Hiç bilmediğim bi yerde en çok bildiklerim değil Onları silmek isteyenlere karşı muharebedeyim Elim Bir kitaptır arkadaşım, muhabbeti yarım kalır. Zaman sanığım olsa şimdi, idam ederim adı kalır Senden korkum olmasa kurşun, kafama ellerim hediye alır Anlaman zor ya neyse, ahım gider vahım kalır Kötü insanları tanıma senesi, can çekişmekte adımın beş hanesi Yaşamdan soğumanın çoktur bahanesi Günden güne yırtılmakta kalbimin 12 perdesi Korkutur cesaretimi iradesizlik zillesi
Nakarat Bak dayandım olmadı, çek silahımı vur Elime belime varmıyor affet! Bugünüme kusrum var Dostum canımamı kastın var. Kim hekimse hakimim olsun Tek duvara tek kafa depremim olsun Sus yaralama şansın var Sago kaç firara hakkın var
2. Bölüm Benim gerçekliğimin ölümsüzlüğü yaşatmakta hüznümü Kendimi kendime hediye ederek kutladım son doğum günümü İnanmasanda geçer zaman, nöbet vaktin dolacak Aslan sabrın tadıda acı da olsa, tatlıdır ya mevyan Bakacağım tek yön ölüm Doğru notayı izler gözüm Rüzgara emanet sözüm, hasretlerle yandı gönlüm Yalnızlığım kalbime zulüm, korkutmakta heran ölüm ben bir pembe diziyim hergünüm bir ölüm Dişlerimden gardiyanlar, hislerimden çağlayanlar Kirlerimden bataklıklar, kemiklerimden korkuluklar Parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp Savunup kalemi, sırrı açmak cinayettir bir kilo altın sukunettir. Toprakla aramdaki mesafe kadar hayat değil uzun Adiler yoluma tuzak kursun, geri teper her efsun Yunus un gözleri kara bulutlarla dolsun yok elimde sabırdan öte bir ...